Bahçemize Bahar Geldi… Meyve Fidanı Aşısı ve Daha Fazlası!
2 Yaşındaki Fidanlarımızdan Bizlere Güzel Haberler Var!
Bahçemize fidan dikimi yaptığımız Şubat 2017 ayından bu güne kadar fidanlarda iki defa budama yaptırdık. Mart 2019 ayında yaptırdığımız ikinci budamadan sonra özellikle meyve fidanlarımızda gözle görülür bir gelişmeye de tanık olduk. 2018 yılında çiçeğe durmayan bir çok fidanın bu sene yaprak açmadan çiçek döktüğünü ve meyveye durduğunu gözlemledik.( öncelikle deliceye ait dallar budanıyor)
( Kalem Aşının yapılacağı yerler hazırlanıyor)
( Kalemler açılan yarıklara yerleştirilip aşı bandıyla sarılıyor. Ve tüm Yüzeylere aşı macunu sürülüyor)( Kalem aşısı sonrası ağacın görünümü)
Ancak 2019 yılı Mart ayında yaptırdığımız ikinci budama sırasında üç adet zeytin fidanı ile bahçeyi aldığımızda mevcut olan zeytin ağaçlarından 3-4 tanesinin daha delice(aşısız) olduğunu öğrendik ve 21 Nisan 2019 tarihinde üç tanesi fidan olmak üzere 5-6 ağaca daha aşı yaptırdık. Bu arada ağaçlara aşı yaptırırken küçük fidanlara yapılan göz aşısına da tanık olduk. Yeri gelmişken önce aşı hakkında biraz teknik bilgi paylaşalım. (Yararlanılan Kaynak:https://samsun.tarimorman.gov.tr/Belgeler/Yayinlar/Kitaplarimiz/meyve_agaclari nin_asilanmasi.)Aşılama Nedir ?
Aşılama, iki bitki parçasını bir bitkiymiş gibi kaynaşarak ve büyümelerine devam edecek şekilde birleştirme tekniği veya sanatıdır. Yeni bitkinin üst kısmını veya tacını meydana getirecek olan (aşı) kısmına kalem , alt kısmını veya kökünü meydana getirecek kısmına anaç adı verilir. Aşılamanın Amaçları : 1- Tür ve çeşidin ismine doğru fidan üretimi, 2- Başka ve kolay metotlarla çoğaltılamayan çeşitlerin ortadan kalkmasına engel olmak, 3- Büyük ağaçların çeşitlerini değiştirmek, 4- Islah çalışmalarında belirli özellikleri için seçilen çöğürlerin büyümelerini çabuklaştırmak, 5- Ağaçların zarar gören kısımlarının tamiri, 6- Bazı anaçların özelliklerinden (bodur anaçlar gibi) yararlanmak, 7- İyi bir çeşit aşılamak, 8- Virüs hastalıklarının incelenmesi için aşı yapılır.Meyve Ağaçlarının Aşılanması :
Meyvecilikte Aşı ile üretim en emin ve çabuk sonuç alınan bir tekniktir. Aşı için bir ANAÇ ve bir de DAMIZLIK AĞAÇ veya fidan gerekir. Üzerine aşı yapılacak ağaç veya fidana ANAÇ; kendisinden aşı kalemi alınana ise DAMIZLIK AĞAÇ denir. Aşı Çeşitleri: Bağ-bahçe ziraatında aşının ya da aşılama tekniğinin bir çok türü var ise de bunları iki ana grupta toplamak mümkündür.1- Göz Aşıları (veya yaprak aşısı):
Göz Aşısı ve Çeşitleri Altında odun dokusu bulunan veya bulunmayan küçük bir kabuk parçası ile bunun üzerindeki tek bir göz ile yapılan aşılara göz aşısı denir. Göz aşıları, yalnızca bir tomurcuğun (gözün) kullanıldığı özel bir kalem aşısı şeklidir. Göz aşıları meyve ağaçlarının çoğaltılmasında, kalem aşılara göre daha çabuk uygulanabilir. Göz aşıları, küçük fidanlarda kullanılmaktadır. Göz aşılarının çoğu, anacın aktif büyüme halinde bulunduğu, kabuğun odundan kolayca ayrıldığı mevsimde yapılır. Göz aşıları uygulandığı dönemlere göre; a) İlkbahar Mart-Nisan aylarında (erken sürgün aşı dönemi). b) Mayıs sonu-Haziran başı (Haziran göz aşısı veya geç sürgün göz aşısı dönemi). c) Temmuz sonu-Eylül başı (durgun göz aşısı dönemi) olarak gruplandırılabilir. Sürgün Göz Aşısı: Sürgün Göz aşısında; göz anaca takıldığı yıl uyanır ve aynı yıl sürgün verir. Uygulanış tekniği durgun göz aşıya benzer, ilkbaharda anaç kabuk vermeye başladığı zaman yapılır. Aşı sürgünlerinin, kışın şiddetli soğuklardan zarar görmeleri tehlikesi vardır. Onun için, sürgün göz aşısı, kışları ılık geçen yerlerde yapılır. Sürgün göz aşısı, aşıya ve yerine göre; a) İlkbahar (Erken) Sürgün Göz Aşısı: Mart-Nisan aylarında anaca su yürümeye başladığında uygulanır. Aşı için gerekli kalemler durgun mevsimde alınıp, aşı zamanına kadar saklanır. b) Haziran (Geç) Sürgün Göz Aşısı: Mayıs sonu veya Haziranın ilk haftalarında başlanır ve Temmuza kadar devam edilir. Durgun Göz Aşısı: Bu aşı genellikle yaz (Temmuz sonu Eylül başı) aylarında yapılır. Bu dönem meyve fidanlarının çoğaltılmasında en önemli bir dönemi kapsar. Anaç üzerine takılan göz, aynı yıl tutar, fakat kışa girildiğinden uyanmayıp, ertesi yıl ilkbaharda sürer. Daha çok, kışları soğuk geçen yerlerde uygulanır. Durgun aşıda gözler, o yılın sürgünlerinden alınırlar. Göz Aşısının Yapılışı: Toprak seviyesinden 15 santim yükseklikten itibaren, aşı çakısının ucu ile anacın kabuğu (T) şeklinde kesilir. Kesik kısmın iki kenarındaki kabuk, aşı çakısının tırnağı ile yerinden kaldırılır. Bundan sonra üzerinde aşı gözlerinin bulunduğu kalem ele alınır. Bir gözün üst ve altında bir parmak kadar bir kısım bırakıldıktan sonra, gözün altı hafif odunlu olarak kesilir. Anacın tepesinin daha yüksek tarafında iki anacın kesilen kısmına yukarıdan aşağıya doğru sürülerek yerleştirilip, rafya ile sarılır. Göz aşılarının tutup tutmadıkları, aşıdan 15-20 gün sonra belli olur. Meyve Ağaçlarının Aşılanmasında Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar: *Sürgünler kuvvetli olmalı, üzerlerinde sürgün tomurcuğu bulundurmalıdırlar. * Aşı yaparken göz alınan sürgünler kesildikten sonra yapraklar, kısa bir yaprak sapı kalacak şekilde temizlenir. *Gözler, anaca takıldıktan 2-3 hafta sonra kaynama oluşması muhtemeldir. *Yaptığımız aşıda; eğer gözün yanındaki kısa kesilmiş yaprak sapı düzgün olarak koparsa veya kendiliğinden düşerse bu aşının tuttuğuna işarettir. Yaprak sapı kuruyup buruşmuş ise muhtemelen aşı tutmamıştır. Kalem Aşısı ve Çeşitleri : Taze kesilmiş anaçla taze kesilmiş kalemin kambiyum bölgelerinin üstüne gelecek şekilde sıkıca temas ettirilerek anaç ile kalem arasında bir bağlantı kurulmasına kalem aşısı denir. Kalem aşıları, göz aşısı yapılamayacak olan meyve ağaçlarına yapılır. Kalem aşılarında, üzerinde 2-3-4 göz bulunan bir dal parçası (kalem) kullanılır. Kalem, üzerinde birkaç uyur göz bulunan ve bir sürgünden ayrılmış bir parçadır. Birçok kalem aşı yöntemi bulunmakla birlikte pratikte en çok kullanılanları kakma aşı, çoban aşısı, yarma aşı ve İngiliz aşısıdır. Yarma Aşı : Yarma aşı, gövdesi bilek kalınlığında küçük ağaçlara veya büyük ağaçların ana dallarında çeşit değiştirmek amacıyla yapılan bir aşıdır. Anacın tepesi kesilir ve üzeri perdahlanır. Anacın tepesine yarma aşı usturası dikey bir şekilde konarak üzerine tahta tokmakla yavaş yavaş vurularak, anacın tepesi yarılır. Üzerinde 2- 4 göz bulunan kalem de alttaki gözün iki yanından başlanarak düzgün bir şekilde yontulur. Kalem takılırken, anacın ve kalemin kabuklarının birbirine denk gelmesine dikkat edilir . Kakma Aşı : Göz aşılarının tutmadığı fidanlara ilkbaharda kakma aşı yapılır. Kakma aşı, çeşit değiştirmede ve en çok baş parmak kalınlığındaki (7.5-10 cm) veya daha kalın dallara (anaçlara) uygulanmaktadır . Aşılanacak anacın tepesi, toprak seviyesinden itibaren bir karış yükseklikten hafif meyilli olarak kesilir. Anacın tepesinin daha yüksek tarafında iki bıçak kesimi (4-5 cm uzunlukta ve düzgün yüzeyli olmalı) ile (V) şeklinde bir oluk açılır. Aşı kaleminin ucu anacın oluğuna uyacak şekilde yontulur. Hazırlanan kalem (10-12 cm uzunlukta ve iki üç gözlü ) anacın oluğu içerisine, anaçla kalem kabukları birbirine denk gelecek şekilde yerleştirilir. Aşı Macunları ve Faydaları : Kalem aşılarının yapılmasından sonra aşı bölgesi aşı bağı ile bağlandıktan sonra aşı macunu ile kapatılmalıdır. En fazla kullanılan aşı macunları iki çeşittir. Ayrıca üretilip satılan kaliteli macunlar bulunmaktadır. Aşı macunlarının faydaları ise; 1- Aşı bölgesini kapatarak su kaybını önler 2- Aşı bölgesinin dış etkenlerden zarar görmesini engeller.Tekrar bahçemize dönecek olursak;
Bahçemizde 21 Nisan 2019 tarihinde yaptırdığımız aşı işlemi sırasında, aşıyı yapan ustaya yabani armut ağaçlarının da aşılanmasını istediğimizde, usta bu ağaçlarda aşılama mevsiminin Ocak ayı olması ve mevsimini geçirmiş bulunmamız nedeniyle bu mevsimde aşı yapılamayacağını söyledi. Böylece bu ağaçların aşılama işlemini 2020 yılı Ocak ayına ertelemiş olduk. Bahçemizde Şubat 2017 ayında dikimini yapmış bulunduğumuz yaklaşık 250-260 adet zeytin- ceviz ve meyve fidanı artık iki yaşındalar. Yapılan 1. Yıl ve 2. Yıl budamalarından sonra gelişmeleri hızlandı ve bir çok ağaç çiçek açıp meyveye durdu. Ancak baharın gelmesi ve Mart-Nisan aylarındaki yoğun yağışlar nedeniyle, fidanların bulunduğu alan yaklaşık yarım metreden fazla uzamış olan otlarla kaplandı. Otlar o kadar uzamıştı ki bazı küçük fidanlar otlardan görünmüyordu. Bir an önce bu otların icabına bakmamız ve fidanları bu otlardan kurtarmamız gerekiyordu. Bu amaçla bu hafta sonunu Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıyla birleştirerek 4 gün bahçede bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Yapılacak bu işlerin koordinesini yaptık. İlk işimiz bütün fidanların dibinde bulunan otların yolunması ve fidanların dibinin çapalanarak havuzlarının temizlenmesi olacaktı. Bu işi yaptırmak için Kemalpaşa’dan bu işi yapacak bir işçi arkadaşla görüştük ve 20 Nisan 2019 günü buluşup bahçeye gitmeye karar verdik. Bu çapalama işinin 2-3 gün süreceğini tahmin etmiştik. Sözleştiğimiz gibi işçi arkadaşla 20 Nisan günü Örnekköy’de buluştuk ve bahçeye geçtik. Bahçeye vardığımızda geçen yıldan edindiğimiz tecrübe ile yapılması gerekenleri konuştuk. Ve işçi arkadaş fidanların dibinde bulunan otları yolarak fidanların dibini çapalamaya ve havuzlarını yapmaya başladı.( Otların arasında kaybolan zeytin fidanlarımız )
( Mücadele başladı )
( Ve zafer.. Keşke göründüğü kadar kolay olsaydı…)
Fidanların bulunduğu alan yabani otlardan görünmüyordu. Biz de eşimle beraber bahçe aletlerimiz arasında bulunan benzinli tırpan ile fidanların arasında bulunan otları temizlemeyi düşündük ve hemen faaliyete geçtik. İşçi arkadaş fidanların dibini otlardan temizleyip,havuzlarını düzeltirken biz de bahçenin en altından başlamak üzere yabani otları kesmeye başladık. Bu işlemlerin sonucunda artık fidanlarımız daha görünür hale geliyordu. İşçi arkadaş üç günde fidanların dibini otlardan temizleyip havuzlarını açtıktan sonra bizim zeytin fidanlarının içinde yapmakta olduğumuz tırpan işine de yardımcı oldu. Ancak yaklaşık 3 dönüm büyüklüğündeki zeytinlik alandaki otları halen temizleyememiştik. Bu hafta en az zeytinlik alanı yabani otlardan temizlememiz gerekiyordu. İşçi arkadaşla konuşarak dördüncü günde kalan zeytinlik alanın otlardan kurtulmasını sağlamak için gelmesini rica ettik ve dördüncü günün sonunda bütün zeytin fidanlarımız artık özgürlüğüne kavuşmuştu. Fidanlar ortaya çıktıkça büyüdükleri ve emeğimizin boşa gitmediği de görülüyordu. Sanırım fidanlar yabani otlardan kurtulduklarına en az bizim kadar seviniyorlardı. Fidanların sevindiğini bir çoğunun biraz daha serpilip gelişmesi ve meyveye durması ile anlamış olduk. O hafta sonu bahçede yapmayı düşündüğümüz diğer bir işimiz de; Aşılı olmadığını sonradan öğrendiğimiz 3 adet zeytin fidanı ile bahçede önceden mevcut olan ancak aşılı olmayan zeytin ağaçlarının aşılanması ve bahçenin alt kısmında bulunan yaklaşık 30 adet be bahçenin üst kısmında bulunan yaklaşık 10 adet çam ağacının kuruyan ve kendisine yük olan dallarından kurtarılması için budama yaptırmaktı. Bu işleri yaptırmak için de 2 arkadaşla anlaştık. Onlar da 21 Nisan 2019 Pazar günü bahçeye gelerek önce aşılama işini yaptılar. Aşı yapılacak ağaçlardan 3 tanesi diktiğimiz fidanlardan olması ve gövdelerinin çok kalın olmaması nedeniyle,bu fidanlara göz aşısı yapıldı. Diğer zeytinlere ise yarma aşı yapıldıktan sonra bahçede bulunan çam ağaçlarının gereksiz dallarından kurtarılma işine sıra geldi. Çam ağaçlarının bazılarına merdiven aracılığıyla çıkılarak kuru ve biçimsiz dallarından temizlendi. Günün sonunda çam ağaçlarının bir çoğu gereksiz dallarından kurtulurken biz de 2-3 yıl yetecek kadar odun elde etmiş olduk. Bahçemizin önündeki çam ağaçlarının önceki ve sonraki durumunu da paylaşalım sizlerle( öncesi)
( sonrası)
Bu haftayı da bu şekilde değerlendirmiş olduk. Bundan sonra yapacağımız iş özellikle fidanlara yapılan göz aşısı sırasında aşı yapılan yerlere sarılan bantların 2 hafta sonra sökülmesi işi ve ceviz ve meyve fidanlarının bulunduğu alandaki yabani otların temizlemesi işiydi. Aradan 2 hafta geçti ve 4-5 Mayıs 2019 tarihlerinde tekrar bahçeye gittik. İlk işimiz meyve fidanlarının bulunduğu yerden başlamak üzere yabani otların yok edilmesiydi. Hemen işe giriştik ve ilk gün cevizlerin alt kısmını ve meyvelerin bulunduğu alanın bir kısmının otunu temizledik. İkinci gün meyvelik alanda yarım kalan ot biçme işine devam ettik ve bu alanı yabani otlardan temizledik. Günün kalan zamanında da cevizlerin bulunduğu alandaki yoğun ot bulunan otları biçmeye devam ettik. Ancak yağmurun yağma olasılığına karşı 2 hafta önce yaptırmış bulunduğumuz aşılardaki bantları sökmeye başladık.Bantların sökülmesi sırasında aşı kısmında bulunan yaprakların döküldüğünü gördük. Bu durumu aşıyı yapan arkadaşla paylaştığımızda, yaprakların dökülmesinin normal olduğunu, düşen yaprağın yerine yeni yaprağın çıkacağını öğrendik. Yağmurun başlamasıyla işimizi tamamlayamadan konteynere sığınmak zorunda kaldık. Saat öğleden sonra 3,5-4 olmuştu. Şiddetli yağmur yarım saatten fazla sürdü. Artık İzmir’e dönme vaktimiz gelmişti. Evet değerli doğa dostları; Bahçemizde bulunduğumuz her gün yeni bir şeyler öğrenmeye ve yapmaya devam ediyoruz. Bu arada yeni aşı yaptırdığımız ağaçların aşı yerlerinde oluşacak tomurcuğu ve açacağı yaprakları heyecanla bekliyor olacağız. Yeni uğraşlarımızı sizlerle paylaşmak dileğiyle; Hoşça kalın,doğayla kalın.HOBİ BAHÇEMİZDE GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İŞLEMLER
- Konteyner Evimizin Detaylı İnceleme Yazısı.
- Tel Çit Uygulamamız ve Detaylı Maliyet Hesabı
- Bahçemize Elektrik Alma Hikayemiz.
- Damlama Sulama Sistemi Kurdurduk.
- 180 Tonluk Perde Beton Su Deposu Yaptırdık.
- Sıvı ve Katı Solucan Gübresi Uygulamamız.
- Bosch Elektrikli Tırpan İncelemesi
- Sırt Tipi Benzinli Tırpan İncelemesi
- Einhell Elektrikli Su Motoru İncelemesi
- 16 Litrelik Akülü İlaçlama Makinesi incelemesi
- Sondaj Etüdü Yaptırdık.
merhaba blog paylaşımlarınızı takip ediyorum. şimdiye kadar çok faydalı bilgiler edindim. ellerinize sağlık. teşekkür ederim. Milas’dan selamlar.
Selamlar
Ağaçların dibini saman yada bir başka organik madde ile (kalın odun talaşı karton vb… ) kaplarsanız ot temizlemek ve sık sık sulamakla uğraşmazsınız.
Aşağıdaki resimdeki gibi.: http://arborgate.com/wp-content/uploads/2016/02/this-300×169.png
Kolay gelsin
Çağrı bey merhaba,
Otla mücadele vahçelerin en önemli sorunlarından biri. Hele ki kıt sulama imkanlarının olduğu bir bahçede fidanın suyuna ortak olan otlar en büyük düşmanımız. Siz böyle diyince aklıma mukavva kartonları geldi. Bu sene bi deniyeyim. İşe yararsa seneye yüm ağaçlara yaparım.
Ağacın altına biçilen otları sermek pek mantıklı gelmiyor bana. Çünkü o otların tohumları yine sulamayla topraga karışıp filizleniyor. Sadece gölge yapma konusunda işlevsel olabilir belki.
Öneriniz için çok teşekkürker. Saygılar sunarım.
Tohumsuz saman sererseniz veya kalın talaş ot sorununuz kalmaz. Organic mulch şeklinde araştırma yaparsanız göreceksiniz. Biz kullanıyoruz. Ot derdimiz yok.
Karton zemine yapışır. Onun yerine saman balyası kullanın yada tohumsuz herhangi bir ot yada kalın talaş. İnce toz talaş da güzel olmuyor.
Organik mulch kalın bir katman halinde serilince altına güneş ışığı geçmediği için yabani otlar gelişemez. Zeminin nemini korur. Sulama ihtiyacı çok azalır. Zamanla çürür ağaçlara gübre olur. Çok faydalıdır.
Saygılar
Bizim kayısı ağacında yeşil yeşil böcekler var. Ağacın altındaki ağaç masaya dökülüyorlar sürekli. Tam ne olduklarını bilmiyorum ama ilaç kullanmalı mıyız sizce?
Ahmet bey merhaba,
İlçelerde Ziraat malzemeleri satan dükkanlara gittiğinizde onkar size çözüm için yardımcı olacaklardır. Bu konu hakkında bilgim yok malesef. Fakat kayısı ağacı zararlıları diye googleda araştırma yaparsanız yaşadığınız sorunun tespitini ve çözümünü bulabilirsiniz diye düşünüyorum.
Saygılar